İmam Caferi Sadık’ın da buyurduğu gibi herkesin sorumluluğu kendi boynundadır, başkalarının yükümlülüğünde değildir. Öyleyse kendi görev ve sorumluluklarımızı yerine getirip, Allah’ın bizden istediklerini harfiyen yapmalıyız.

Bizim yaşamımızda bundan daha önemli hiçbir görevimiz bulunmamaktadır. Sadece Allah için yaşamalı ve hayatımızın her anında sadece onun istek ve emirlerini yerine getirmek için gayret sarfetmeliyiz.

Bunda başarılı olmak için de üç yol bulunmaktadır:

1- Muhasebe

Yarın kıyamet günü hesaba çekilmeden önce, biz şimdi her gün kendimizi hesaba çekmeliyiz.  Eğer her gün muhasebe yapıp, gün sonunda en fazla 5 dakikada gün boyu yaptıklarımızı gözden geçirirsek; bunun en büyük faydası hatalarımızın farkına varıp, gelecek günlerde telafi edebilmemiz olacaktır.

Kıyamet günü hesaba çekildiğimizde artık bize fırsat vermeyecekler ve yaptıklarımızın telafisi için bir an bile müsaade etmeyecekler. Fakat dünyada kendi mahkememizi kurup, kendimizi hesaba çekmek öyle mi! Akşamları yaptığımız beş dakikalık mahkemenin sonunda bize hatalarımızı telafi fırsatı verilecektir. Böylece kendimizi düzeltebiliriz. Böylece ebedi yurdumuz için azık toplayabiliriz.

2- Allah’ın Gördüğü Bilincinde Olmak

İşlediğimiz bütün günahların kökü, Yüce Allah’ın bizi gördüğünden gafil olmamızdır. Allah’ın her an bizi gördüğüne inanmıyoruz. İşte bunun için de günah işliyoruz.  Eğer hepimiz Allah’ın bize nazir olduğuna inansaydık asla günah işlemezdik ve böylece hem bireysel ve hem de toplumsal tüm kötülükler, günahlar ortadan kalkardı.

3- Ölümü Anmak

İnsan nefsini kontrol edebilmek için ölümü çokça anmalıdır.

Nefis bize sürekli, daha önümüzde çok yol olduğunu ve sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi olduğumuzu söyler. Sanki hiç ölmeyeceğiz ve sanki hiç elimizdeki güçleri, imkanları kaybetmeyecekmişiz gibi.

İşte bunun için de gurur ve kibir ile olmadık günahlara düşüyoruz ve kendimizi kontrol edemiyoruz.

Peki bunun çaresi nedir?

Çaresi ölümü anmak. Bir gün gelecek ve çok uzak olmayan bir gün gelecek ve biz her şeyimizi kaybedeceğiz. Hem gençliğimizi, paramızı, sağlığımızı ve hem de yaşamımızı.

İşte bunu düşünmek insanın kendisini kontrol etmesini sağlar.

İşte bunu düşünmek, düşünülenin aksine insanın hayattan keyif almasını, mutlu olmasını ve heyecanla çalışmasını sağlar.

Evet bir gün gelecek hepimiz buradan gideceğiz ve bir gün gelecek Rabbimiz ile mülakat edeceğiz. Acaba bu görüşme için hazırlık yapabildik mi? Bazıları rablerini aydınlık ziyaret edecek ve bazıları ise karanlık, işte o gün herkes pişman olacak. Yüceler yücesi Allah’ın yanı başında günah işlediği ve kendisini aydınlık / nuranî kılmadığı için çok pişman olacak.

Yarın pişman olmadan önce bugün ve hemen şimdi kendimizi hesaba çekelim ve “Ben nereye gidiyorum böyle / bu halim nedir” diyelim. Sonra ölümü hatırlayalım ve Allah’ın her an bizimle birlikte olduğunu.

Ve hemen ayağa kalkıp Allah’ın yardımıyla yola düşelim. Nura doğru giden yola..