Saadet Yolu

İlk Adım: Uzun Arzulardan Kurtulmak

Ahlak | İrfan

 

İlahi Yolda Adımlar
İlk Adım: Uzun Arzulardan Kurtulmak

  Her insanın 3 boyutu, yönü ve yaşamı vardır:
1. Beden: Dünya Hayatı: İnsanoğlu bu dünyada doğar, bu dünyada yaşar ve sahip olduğu bedeni ile birtakım işleri yapar.
2. Ruh: Berzah Alemi: Ruh her ne kadar bu dünyada beden ile birlikte olsa da berzah aleminde ikinci yaşamını devam ettirecektir. 
3. Kıyamet Alemi: Kıyametin kopuşu ile birlikte ahiret alemi dediğimiz üçüncü bir hayat aşamamız başlayacaktır.
Asıl olan ruh ve ahiret alemindeki sonsuz hayatımızdır. Ne yaparsak yapalım bir gün geçici olan bu dünya hayatı bitecek ve bu dünya hayatında yaptıklarımız / düşüncelerimiz bizim öteki alemlerdeki yaşamımızı ve benliğimiz şekillendirecektir.
Öyleyse fırsatları değerlendirmemiz gerekmektedir. Fırsatlar insana bir defa verilir, değerlendirdin değerlendirdin yoksa bulut misali gider ve bir daha asla geri gelmez.
Bu bağlamda yapılması gereken; vazife ve sorumlulukları bilmek, sonrasında ise ona göre davranışlar sergilemektir.
En önemli sorumluluğumuz bu dünya hayatında kendimizi tanımaktır. Zira kendini tanıyan Rabbini tanıyacaktır ve Rabbini tanıyan ebedi saadete erecektir.
Fakat maalesef bazen çok gereksiz şeylerle ömür sermayemizi tüketip heder ediyoruz. 
Günlük yaşamımızdaki işlerimiz:
1. Önemli – Faydalı işler
2- Önemsiz - Faydasız işler
3- Çok daha önemli – Çok daha faydalı işler.
Akıl sahibi her insan çok daha önemli ve faydalı işler dururken faydasız yahut az faydalı işlerin peşi sıra koşmaz; zira vakit çok az ve ölüm hızla insana doğru gelmektedir. 
Ölünce en çok pişman olacağımız şey; neden dünya hayatını iyi değerlendirmedim, neden kendimi/ Rabbimi tanımadım ve neden çok önemli işler varken ben gereksiz işlerle ömrümü boşa geçirdim.
Bizi dünyaya bağlayan, daha önemli işlerden alıkoyan ve netice itibariyle günaha düşüren şey; uzun arzular sahibi olmamızdır. 
Bunun için ilk olarak uzun arzulardan kurtulmamız gerekmekte, bu asıl hastalık tedavi edilmeden hiçbir ilacın etkisi olmayacaktır ve insan ne yaparsa yapsın kendisini kurtaramayacaktır. 
Unutmayalım ki her iyi/güzel iş bizim görevimiz değildir. Bizler çok daha önemli ve faydalı işleri yapmakla yükümlüyüz. 
Bunların içerisinde en önemlisi ve ilk adım, uzun arzulardan kurtulmaktır.

Uzun Arzulardan Kurtulmanın Yolu

Dünya hayatı tüm güzelliği ve süsleri ile bizi gereksiz ve geçici uzun arzular ile meşgul etmekte ve kendimize gelip asıl işimize koyulmamızı engellemektedir. Öyleyse uzun arzulardan kurtulmaya çalışalım. Bunun için yapılacak en önemli şey ölümü anmaktır.
Ölümü anmak ile insan dünyanın geçiciliği anlar ve ebedi hayatı için bir şeyler yapmaya çalışır. 
Ölümü anmak ile insan ne kadar gereksiz ağırlıklar edindiğini ve bu ağırlıklardan kurtulması gerektiğinin farkına varır.
Ölümü anmak ile insan çok daha güçlü, çok daha kararlı ve çok daha hızlı bir şekilde kendini tanımak yolunda ilerler.
Merhum Ayetullah Bahauddini şöyle derdi: İnsan öncelikle isteğin kaynağını ve temelini değiştirmeli. Tüm çalışmalarımızın kaynağı isteklerimizdir. İstekleri dünya olan elbette dünyasını için çalışacaktır ama istekleri ahiret olan ahirete yönelip orası için çalışacaktır. Benliğimizde dünyevi istekler olduğu sürece her nekadar arada bir ahirete yönelik işler yapsak bile gerçek ahiret ehli olmayız. Öyleyse ilk olarak isteklerimizin kaynağını değiştirmeliyiz.
Bunun için yapılması gereken ölümü anmaktır. Sadece ölümü anmak ile isteklerin kaynağı değişe bilir.
Ölümü anmak yani:
1- Mezarlık Ziyareti: Haftada en azından bir defa mezarlığa gitmek ve kabir alemi, ölüm, sonumu vb. konular hakkında düşünmeliyiz.
2- Tefekkür: Özellikle Kur’an ve hadislerdeki ölümle ilgili bölümleri okuyarak üzerinde tefekkür etmek gerek.
Mezarlık ziyareti + Tefekkür : İsteklerin değişmesi / uzun arzulardan kurtulmak.
İşte bu yüzden hadiste şöyle buyrulmaktadır: Sizin en zekiniz ölümü çokça düşünen ve ölüm sonrası için hazırlık yapandır.


Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.