Saadet Yolu

Ezan-ı Muhammedî | Ezan ve Kamet Nasıl Okunur?

Dualar | Ameller

 

Ezan-ı Muhammedî

Ezan her gün insanı çağırıyor; insanı şefkate, merhamete, affetmeye çağırıyor. Bencillikten fedakârlığa, zayıflıktan kudrete, yoksulluktan varlığa, büyüklükten küçük olmaya ve küçüldükçe anlam kazanmaya, kul olmaya, kul olup da başka kulluklardan kurtulmaya çağırıyor. Ezan ile herkes, aynı anda nimetlerle dolu bir kâinat sofrasına ‘buyur’ ediliyor.

Ezan, insanın imanını günde üç kez tazeleyen inananların ortak türküsü ve asırlar ötesinden ümmetiyle bağ kuran Peygamber'le buluşturan kudsî bir musiki gibidir.

İşte bu ezanı, günlük farz namazlardan önce her kulun okuması müstahaptır. Sabah ve akşam namazlarında, özellikle de cemaat namazlarında okunması önemle vurgulanmıştır.

Hz. Peygamber ve masum imamlar, namaz kılarken ezan ve kametin okunmasını çok önemsemiş ve etrafındakilere de sürekli okumalarını tavsiye etmiştir. Hatta insanın, tenha bir yerde tek başına günlük namazını kıldığında bile, ezan ve ikameyi terk etmemesi doğrultusunda nasihatlerde bulunmuşlardır. Örneğin Allah Resulü'nden nakledilen bir hadiste Ebuzer'e şöyle buyurmuştur:

"Ey Ebuzer! Rabbin üç kimse hakkında meleklerine karşı iftihar eder: Biri, o kimse ki; ıssız bir çölde tenha olduğu halde, ezan okur, sonra da namaz kılmaya başlar. O zaman Rabbin meleklere şöyle der: 'Bakın, kulum namaz kılmaya başlamıştır; kendisini benden gayri kimse de görmemektedir.' Bunun üzerine yetmiş bin melek nazil olur ve ona uyarak namaz kılar ve bir sonraki günün o vaktine kadar onun için Allah'tan mağfiret dilerler.

Ey Ebuzer! Kul tenha ve ıssız bir çölde olduğunda eğer abdest veya teyemmüm alır; ezan ve ikame okuyarak namaz kılarsa, Allah, meleklere onun arkasında saf tutup namaz kılmaları doğrultusunda emreder. Meleklerin bu safının iki tarafı görülmeyecek kadar uzun olur. Melekler o insanın rükûsuyla rükû; secdesiyle secde eder ve dualarına da âmin derler.

Ey Ebuzer! Kim ikame getirip de, ezan okumadan namaz kılarsa, sadece kendisiyle birlikte bulunan iki melek onunla birlikte namaz kılar…"[1]

Ayrıca çocuk dünyaya geldiğinde sağ kulağına ezan ve sol kulağına da ikame okunması müstehaptır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.a) Hz. Ali'ye şöyle buyurmuştur:

"Ey Ali! Erkek veya kız çocuğun olduğunda sağ kulağına ezan oku, sol kulağına ise kamet getir. Böylece şeytan ona ebedi olarak zarar veremez."

 

Ezan Nasıl Okunur?

Dört defa: Ellah-u ekber / اَللَّهُ اَكْبَرُ / Allah, vasıflandırılmaktan çok daha yücedir.

İki defa: Eşhedu en la ilâhe illellah / اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللَّهُ / Tanıklık ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur.

İki defa: Eşhedu enne Muhemmeden resûlullah / اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللَّهُ / Tanıklık ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir.

İki defa: Hayye ala's-salâh / حَىَّ عَلَى‌ الصَّلوةِ / Haydi namaza.

İki defa: Hayye ale'l-felâh / حَىَّ عَلَى‌ الْفَلاَحِ / Acele edin kurtuluşa.

İki defa: Hayye alâ hayril amel / حَىَّ عَلَى خَيْرِ الْعَمَل‌ِ / En hayırlı iş olan namaza koşun.

İki defa: Ellahu ekber / اَللَّهُ اَكْبَرُ / Allah, vasıflandırılmaktan çok daha yücedir.

İki defa:La ilâhe illellah / لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ / Allah'tan başka ilah yoktur.

Kamet Nasıl Okunur?

İki defa: Ellah-u ekber / اَللَّهُ اَكْبَرُ

İki defa: Eşhedu en la ilâhe illellah / اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللَّهُ

İki defa: Eşhedu enne Muhemmeden resûlullah / اَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللَّهُ اَشْهَدُ

İki defa: Eşhedu enne Aliyyen veliyyullâh / اَشْهَدُ اَنَّ عَلِيّاً وَلِىُّ اللَّهِ

İki defa: Hayye ala's-salâh / حَىَّ عَلَى‌ الصَّلوةِ

İki defa: Hayye ale'l-felâh / حَىَّ عَلَى‌ الْفَلاَحِ

İki defa: Hayye alâ hayril amel / حَىَّ عَلَى خَيْرِ الْعَمَل‌ِ

İki defa: Gad gâmeti's-salâh / قَدْ قَامَتِ الصَّلوَةُ

İki defa: Ellahu ekber / اَللَّهُ اَكْبَرُ

Bir defa: La ilâhe illellah / لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ

 

Ezan, İslâmî Düzenin Sloganı

Ezan, tevhidi halka ilân etmenin vesilesi, Müslümanların namaz için çağrılması, İslâm'ın güzel ve etkili bir sloganıdır.

Ezanda tekbir, tevhid, Resulullah'ın (s.a.a) risaletine ve Emir'ül-Müminin Hz. Ali'nin (a.s) velayetine şahadet, halkı namaz ve kurtuluşa çağrı vardır.

Ezan, İslâm'ın varlığının ilânı, Müslümanların çağrılması ve dinî inancın öğretilmesidir.

Ezan, sessizliği kırmak, hayalî mabutlara karşı haykırış, İslâm'ı tanıma sloganı ve Allah'ın dinini savunmaktır.

Müezzinin, İslâm'da özel bir makamı ve kıyamet gününde de üstün bir derecesi vardır.

İlk Müslümanlardan olan Hz. Bilâl Habeşi, İslâm'ın ilk müezzinlerinden olma ve "ezan okuma" şerefine nâil olmuştur.[2]

Ezan, bir defa genel duyuru ve namaz vaktinin ulaştığını bildirmek için okunur ve bir defa da özellikle namaza başlarken.

Gerçi ezan müstehaptır; ama İslâm'ın önemli nişaneleri sayıldığından okunmaları önemle vurgulanmıştır.

Allah'a ibadet eden bir Müslüman, ezanla, büyük olan Allah'ın yüce ismini, en yüksek sesle ve en açık bir şekilde bütün dünyaya yankılandırmaktadır.

İşte düşmanın belini kıran, Allah ve İslâm karşıtlarının ümitsizliğe düşmelerine sebep olan, bu tevhidî ve melekûtî haykırıştır.

Hadislerde Ezan

Ezan

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Bilal! Kalk ve namazla bize huzur ver.”[3]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz şeytan namaz için seslenildiğini duyunca kaçar.”[4]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz gök ehli, yer ehlinden ezan sesi dışında hiç bir şey duymaz.”[5]

 

Müezzin

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Müezzin sesinin ve bakışının gittiği yer ölçüsünce bağışlanır, yaş ve kuru her şey onu tasdik eder ve okuduğu ezanla namaz kılan herkes sayısınca kendisine iyilik yazılır.”[6]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir çölde olur da namaz vakti ezan okur ve namaz kılarsa arkasında iki tarafı görülmeyen melekler namaza durur.”[7]

Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: “Eğer (namaz için) kamet getirirse iki melek ona uyar. Ezan ve kamet okursa Allah’ın iki tarafı görülmeyen yaratıkları, arkasında namaz kılar.”[8]

İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Müezzinin haklarından biri de sana aziz ve celil olan Rabbini hatırlattığını, seni nasibine davet ettiğini, Allah’ın sana farz kıldığını eda etmene yardımcı olduğunu bilmendir. O halde sana iyilik edene teşekkür ettiğin gibi ona da bu yüzden teşekkür et.”[9]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “En fasih konuşanınız ezan okumalı ve en fakih olanınız imam olmalıdır.”[10]

Ezanın Tefsiri

İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Camide oturduğumuz bir sırada müezzin minareye çıkarak, “Allah-u Ekber, Allah-u Ekber”diye ezan okumaya başladı. Müminlerin Emiri Ali b. Ebi Talib (a.s) ağladı ve biz de onun ağlamasıyla ağlamaya başladık. Müezzin ezanı bitirince Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Müezzinin ne dediğini biliyor musunuz?”Ben, “Allah Resulü ve vasisi daha iyi bilir dedim.”Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Eğer ne dediğini bilseydiniz az güler, çok ağlardınız.”Allah-u Ekber”cümlesinin bir çok anlamı vardır. Bir anlamı da, “Allah-u Ekber”cümlesinin Allah’ın kadim, (her şeyden önce), ezeli ve ebedi olduğunu; ilim, kuvvet, kudret, hilim, kerem, cömertlik, bağış ve kibriya sahibi olduğunu beyan etmektedir.”[11]

Bebeğinin Kulağına Ezan Okumaya Teşvik

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Erkek veya kız çocuğun olduğunda sağ kulağına ezan oku, sol kulağına ise kamet getir. Böylece şeytan ona ebedi olarak zarar veremez.”[12]

İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Esma binti Umeys bana, Fatıma’nın (a.s) kendisine şöyle buyurduğunu söyledi: “Hasan’a (a.s) hamile kalıp onu doğurduğumda Peygamber (s.a.a) geldi...Sağ kulağına ezan okudu, sol kulağına ise kamet getirdi...Bir yıl sonra Hüseyin (a.s) doğunca yine Peygamber (s.a.a) geldi ve şöyle buyurdu: “Ey Esma! Oğlumu bana getir.”Hüseyin’i beyaz bir kundak içinde kendisine verdim. Böylece sağ kulağına ezan okudu, sol kulağına ise kamet getirdi. Sonra onu dizinin üzerine koydu ve ağladı.”[13]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Peygamber (s.a.a), Hasan (a.s) dünyaya gelince kulağına namaz ezanını okudu.”[14]

İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizden birinin çocuğu olunca damağını Fırat suyu ile ıslatsın, sağ kulağına ezan okusun, sol kulağına ise kamet getirsin.”[15]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim kötü ahlaklı olursa kulağına ezan okuyun.”[16]

[1] Bihar'ül Envar, c. 84, s 116

[2]- Vesâil, c.4, s.614

[3] Kenz’ul Ummal, 20954

[4] a. g. e. 20951

[5] a. g. e. 20934

[6] el-Bihar, 84/104/2, el-Muknia, 98

[7] Kenz’ul Ummal, 20930

[8] a. g. e. 20931

[9] el-Bihar, 74/7/1

[10] Deaim’ul İslam, 1/147

[11] el-Bihar, 84/131/24, hadisin tümüne bakınız.

[12] Tuhef’ul Ukul, 13

[13] Uyun-u Ahbar’ir-Rıza, 2/25/5

[14] a. g. e. s. 43/147

[15] el-Bihar, 104/122/62

[16] a. g. e. h. 61

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.