İmam Rıza'nın Ayetullah Behçet'e Hediyesi | Ehlibeytin İnayeti

Günümüzün önde gelen hatiplerinden Hüccet-ül İslam Âli] Ayetullah Behçet’in oğlu naklediyor: Yaklaşık 15-20 sene önce merhum, Ayetullah Fihri bizim eve geldi. O zamanlar, aşağı yukarı 80 yaşlarındaydı ve Ayetullah Behçet’le olan arkadaşlıkları gençlik yıllarına dayanıyordu. Öyle sohbetler açıldı ki babamın gözleri doldu. Sonra babama, “Behçet Hoca, biz gençliğimizden beri arkadaşız. Ama sen yolu biliyordun ve yolu buldun ve tâ nerelere kadar ilerledin. Ben ise hamdım, çiğdim. Yolu bilmiyordum. Ne yapmam gerektiğini anlayamadım. Ömrüm geçti gitti”. (Elbette, Ayetullah Fihri’nin kendisi de çok büyük bir alimdi.) “Ama sen arkadaşlık hakkını yerine getirmedin. Benim gibi bir seyyidin, bir peygamber evladının suçu neydi?! Bilmiyordum, ne yapabilirdim ki?.. Senin, gelip elimden tutup götürmen gerekiyordu. Sen biliyordun ne yapılacağını… Ama geçmiş günler geçti, şimdi burada senin misafirinim. Ve Ehlibeyt’in sana olan inayetlerinden birini bana anlatmadıkça, buradan katiyen kalkmayacağım” dedi. Hüzünlü bir ruh haline girmiş olan Ayetullah Behçet, “Fihri Hoca, eğer bunu senden başkası istemiş olsa ve bugünkü sohbetler yapılmamış olsaydı; asla bir şey anlatmazdım. Ama benden bunu isteyen sen olduğun için ve benimle bugün bu şeyleri sen konuştuğun için; sana anlatacağım” dedi. Sonra dedi ki “İmam Rıza aleyhisselamın huzuruna çıktım ve hazret bana on şey verdi. Ben bu on şeyden birini sana söyleyeceğim. İmam Rıza aleyhisselam bana dedi ki: “Hiç olur mu?... Hiç bize sığınan bir kimseye, biz Ehlibeytin kanat açmaması mümkün mü?!!”

YORUM EKLE