Kadının Allah'a en yakın olduğu zaman hangisidir?
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.a) ashabına şöyle bir soru sordu: “Kadının rabbine en yakın olduğu zaman hangisidir?” Ashap cevap veremeyince, Hz. Zehra (s.a.) bu soruya kendisi cevap verdi: أَدْنى ما تَكُونُ مِنْ رَبِّها أَنْ تَلزَم قَعْرَ بَيْتِها “Kadın, evinin içinde kaldığı ve oradan ayrılmadığı zaman rabbine daha yakındır”. Hz. Zehra (s.a.) bu ifadesinde, yaratılış hedefi olan Allah’a yakınlaşmaya işaret ederek şöyle buyurmuştur: Allah’a yakınlaşmak iffetin korunmasından başka bir şeyle mümkün olmaz. İffet ise zaruri durumlar dışında evden ayrılmamakla hasıl olur. Bu değerin korunması; kadının namahrem erkekle asgari ölçüde ilişki kurmasıyla ve Allah’ın onu sorumlu kıldığı asıl vazifesine gereken önemi göstermesiyle olur. Bu görev, tehlikeli ve ağır bir sorumluluk olan ev hanımlığı, çocukların eğitilmesi ve toplumunun gelecek nesillerinin yetiştirilmesidir. Elbette bu önemli görevin yerine getirilmesi, kadının ilmi ve manevi gelişimiyle çelişmez. Tam aksine onu destekler. Nitekim, tecrübe şunu göstermiştir ki; kadının toplum içindeki konumunun yükselmesi ve eğitim seviyesinin gelişmesi bahanesiyle; kadın ile erkeğin sınırsızca birbirine karışmasının, istenmeyen yan etkileri vardır. Bu etkiler ise kadınların yeteneklerinin açığa çıkmasına engel oluşturur. Eğer ilim edinmek ve uzmanlık kazanmak bahanesiyle, insani erdemler ve kadının gerçek değeri olan iffet kurban edilecekse; cahillik bu ilimden daha değerlidir. Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a.) ve Hz. Zeynep’in (s.a.) bereketli hayatlarının tamamı dikkate alındığında, onların yalnızca 1’inci ve 2’inci halifelerle, Yezid’le ve İbni Ziyad’la yaptıkları tartışmalar göze çarpar. Bunlar ise daha önemli bir mesele ve daha üstün bir vazife için, yani İslam’ın temel ve esasını tahriften korumak için gerçekleştirilmiştir. Ayrıca bu tartışmalar iffetin bütün kurallarına riayet edilerek yapılmıştır. Bundan dolayı, kadınların müdahelesine ihtiyaç duyulan, İslam için önem ve gereklilik arz eden bir durum ortaya çıkarsa; bütün İslami emir, ölçü ve sınırların korunması şartıyla, kadınların kendi vazifelerini tam bir ihtiyat içinde yapmaları gerekir.
YORUM EKLE