Murtaza Turabi | Müminlerin Taklit Merciileri Karşısındaki Vazifeleri

 

Ayetullah Murtaza Turabi’nin Gündeme dair Görüşleri


Bismillahirrahmanirrahim


Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Şia’nın büyük âlimleri özellikle müçtehit ve taklit mercileri paklık, takva, ilim ve İslam’a onur veren tavırları açısından tüm İslam dünyasının örnek şahsiyetleri konumundadırlar. 


1400 yıllık İslam tarihi ve gönümüzün tarafsız gözlemcileri hatta birçok düşman, onların diğer liderlerde görülmeyen zahidane hayatlarına dürüstlüklerine şahitlik etmektedirler. 


Günümüzde onların hayatlarını yakından bilen ve gören her kes onların masumluk mertebesine yakın bir takva mertebesine sahip olduklarını şahitlik etmektedirler.


 Müçtehit ve Mercilerimizin düşmana karşı onurlu tutumlarını kâfirlere ve müstekbir güçler karşısında İslam’a ve Müslümanlara iftihar olan tavırlarını dünyadaki gelişmeleri takip eden herkes görüp bilmektedir


Ayetullah Hamenei ve Ayetullah Sistani’nin kendilerinin ve yakınlarının zahidane sade yaşayışı dünyada hiçbir liderde eşine rastlanmayan ve sadece örneği Peygamber ve Hz. Ali a.s da eşi görülmüş bir vakıadır.


Ayetulllah Sistani’nin eski ve küçük bir evde, çok basit ev eşyası kullanarak yaşayışı yıllarca değiştirmediği sade bir giyimi onun züht ve takvasını gözler önüne sermektedir. 


Değerli takvalı Âlim Hüccetu’l-İslam Ensari şöyle anlatıyor: Ayetullah Sistani bana şöyle dedi: Biliyorsun, dünyanın doğu ve batısında bize humus paraları gelmektedir. Ama şunu bil ki bizim eve bu paradan alınan hatta bir tek ekmek bile girmez. Benim geçimim sadece şahsım adına (seyyit olduğum) için adak olarak verilen nezir paralarından sağlanır bu tür paralar bize yetmektedir. Biri yüz tümen biri daha az veya daha çok şahsımıza para nezir olarak verir bu paralar bizim bir aylık geçimimizden bile artıyor. Elbiselerimize gelince ancak dört beş yılda bir defa yenisini alıyorum. Yemeklerimiz de sade ve normal yemektir; öyle ki kıyamette bana Şia dünyasında bu yemekleri bulamayan kimseler vardı, denmesin.” 


Amerika’nın Irak’ı işgali döneminde yani Amerikalıların karşılarına geçen her gücü tarumar ettikleri binlerce insanı öldürdükleri dönemde Ayetullah Sistani’nin bu zalim güçlere boyun eğmeyerek hatta Amerika’nın en yüksek makamlarının görüşme taleplerini kabul etmeyişi Yine onun İşid’e karşı cihat emri Irak milletine izzet veren örnek davranışları arasındadır. 


Ayetullah Sistani’nin damatları konusuna gelince bu damatlar değerli büyük alimlerdir ve havzadaki binlerce talebenin eleştirmen gözleri önünde olmalarına rağmen hiçbir şaşma kendilerinden ne duyulmuş ne de görülmüştür onlardan duyulan şey her yerde yaptırdıkları hizmetlerdir ilmi mekanlar kütüphaneler hastaneler ve diğer merkezleridir. Kendi yaşayışları da sade bir âlimin yaşayışından ibarettir. 


Ayetullah Uzma Hameni’nin kendisinin ve çocuklarının zühdüne ve sade yaşayışına gelince bu gerçekten dillere destandır. 


Ayetullah Misbah şöyle diyor: “Ben Ayetullah Hamenei’nin ev durumundan haberdarım. Şunu bilin ki onun evinde asla bir çeşitten fazla yemek sofraya konulmaz. Ailesinin üzerinde oturduğu sergi palaz moketten ibarettir. Bir gün evine gittim eşinin cehiz olarak getirdiği bir eski halı sergisi vardı ama o halı o kadar eskimiş ve sertleşmişti ki onun üzerinde oturmak insanı rahatsız ediyordu bu yüzden oradan kalkıp moket serili bölüme geçtim. 


Ayetullah Hamenei evine meyve alınca bu meyvenin mevsime ait orta dereceli meyve olmasını ve bir çeşitten fazla olmamasını emreder. Bütün çocuk ve damatları da çok sade bir yaşayış içindedirler. 


Tanınmış Büyük Bir Uzman doktor olan Merendi şöyle diyor: 
“Ben Ayetullah Hamenei’nin Cumhurbaşkanlığı ve Rehberlik döneminde çocuklarının 4 tanesinin çeşitli yıllarda düzenlenen evlilik törenine katıldım gerçekten çok sade merasimlerdi yemek bile ikram edilmedi sadece ortada bir tepsiye herkese bir tane yetişecek miktarda pasta tatlısı konulmuştu. Başka bir harcama ve ikram söz konusu değildi.”


İlimdeki mevkisini onun ilmi eserlerinden ve yıl boyu devam eden fıkıh derslerinden anlamak mümkündür. O gerçekten büyük bir dehadır. Üstün hafızası fıkıh ve rical ve tefsir alanlarında üstün bilgi ve içtihat gücüne sahiptir.


İrade, azim ve tuttuğu yoldan taviz vermeyişi bütün dünyayı hayrete düşürecek sadece İran tarihinde değil hatta dünya tarihinde Peygamberler ve Masumlar hariç onun bilgi, takva, ileri görüşlülük ülkesinin ve Müslümanlarının çıkarı doğrultusunda doğru kararlar ortaya koymak konusunda eşi görülmemiş bir liderdir. Onun altmış yıllık mücadele ve hizmet hayatı ister Şah Rejimi dönemindeki mücadele hayatı ve İster inkılâp’tan sonraki dönemlerdeki kabul ettiği görevler dönemindeki yaşantısı uğruna mücadel etttiği idealler ve şer’i ölçüler kıstasına tam bağlılığında tam bir sebat ve istikrarlılık içinde olduğu asla taviz vermediğine hiçbir kuşku götürmeyecek şekilde şahitlik etmektedir. 


Bunun benzeri tarihte masumlar dışında çok az kişilerde görülen bir durumdan ibarettir. Zaten dost - düşman buna itiraf etmektedir. 


Ayetullah Hamene’nin Tramp’in mektubunu getiren Japon Kralına “biz bu insanın mesajını kabul etmeyiz” diye karşılık vermesi ve Japon kralının o mektubu basenin altına yerleştirmek mecburiyetine kalarak gülünç duruma düşmesini herkes televizyonlarında izledi. Onun işte bu benzeri tavırları İslam tarihinde eşi görülmemiş İslam’a yakışır onurlu tavırlarının birer örneğiydi.


Her gün bu örnekler bu büyük şahsiyetlerin yaşayışında tekrarlanmaktadır. 


Şia’daki merceiyet kurumu Şia’nın bekasını sağlayan en önemli temellerden biridir. Bu kurumun desteklenmesi Şia’nın bekasını sağlayan dinamiklerin başında gelir. 


Murtaza Turabi - Kum
25 /4 /2023

YORUM EKLE